Biliyor musun?
Gözümün önünde adamın birinin kafasında şişe kırdılar, kendine geldiğinde sorduğu ilk soru "bana neden vurdular?" oldu. O an bana çok dokunaklı gelmişti, sonradan öğrendim çok şey yapmış. Belki yalandır.
Yıllar boyu kırık elle dövüşen bir adam sonunda şampiyon olmuştu. Nedense o sıra kendime "ben de kırık bir kalple yaşıyorum" demiştim. Evet Cinderella Man' i izlediğimde böyle demiştim. Saçmaymış.
"Osurunca geçmiyor" diye mide ağrısına saygı duyardım. Hala uykusuz kaldığımda belimi büktüğü oluyor, artık çok sıkıldım. Bir gün intihar etmeye karar verirsem kafama değil mideme sıkacağım.
Dizim sakatlandığında doktor "dikkat et geçti zannedersin birkaç yıl sonra tekrar nükseder, çok zorlama" demişti. Geçenlerde tekrar ağrımaya başladı, aklıma eski sevgilim geldi. Sonra arkadaşlarla halı saha maçı yaptık.
İlkokul ikiye kadar dişlerimi tek seferde üç kere fırçaladım. Kuzenim fark edip sabah-öğle-akşam ayrı ayrı fırçalamam gerektiğini söylediğinde epey gülmüştük. Geçen gün "hatırlıyor musun?" diye sordum "hayır" dedi.
İlk biramı ve ilk sigaramı içtiğim günleri hatırlayamıyorum. Oysa o zamanlar için devasa olaylardı.
Gözlüğümü taktığım zaman kendimi sürekli bir akvaryumun ya da bir arabanın içindeymişim gibi hissederdim. Artık takmıyorum.
Yakın arkadaşlarımla çok küfürlü konuşuyorum ama kendi kendime konuşurken çok terbiyeliyim. Sanırım kendimle samimi değilim.
Bir gün okul yönetimi tarafından transkriptime 'Tebrikler yarak kazandınız.' yazacaklar diye korkmuyorum.
Bu hayatta hiç kimsenin Sabahat Akkiraz kadar güzel gülümseyemeyeceğine dair inancım sürüyor.
Yorumlar
Yorum Gönder