Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Biliyor musun?

Gözümün önünde adamın birinin kafasında şişe kırdılar, kendine geldiğinde sorduğu ilk soru "bana neden vurdular?" oldu. O an bana çok dokunaklı gelmişti, sonradan öğrendim çok şey yapmış. Belki yalandır. Yıllar boyu kırık elle dövüşen bir adam sonunda şampiyon olmuştu. Nedense o sıra kendime "ben de kırık bir kalple yaşıyorum" demiştim. Evet Cinderella Man' i izlediğimde böyle demiştim. Saçmaymış. "Osurunca geçmiyor" diye mide ağrısına saygı duyardım. Hala uykusuz kaldığımda belimi büktüğü oluyor, artık çok sıkıldım. Bir gün intihar etmeye karar verirsem kafama değil mideme sıkacağım. Dizim sakatlandığında doktor "dikkat et geçti zannedersin birkaç yıl sonra tekrar nükseder, çok zorlama" demişti. Geçenlerde tekrar ağrımaya başladı, aklıma eski sevgilim geldi. Sonra arkadaşlarla halı saha maçı yaptık. İlkokul ikiye kadar dişlerimi tek seferde üç kere fırçaladım. Kuzenim fark edip sabah-öğle-akşam ayrı ayrı fırçalamam gerektiğini söyled

barbunya pilaki sendin aşkım

Finallere bir hafta kaldı ve ben kendim için olmasa bile başkaları için çalışmaya karar verdim. Kafamda tüm seneyi defalarca özet geçtikten sonra kimin için çalışacağımı bulmuş bulunuyorum. Bu sene beni hiç yalnız bırakmayan iki şey vardı: Bim' de satılan Yurt Konservesi -barbunya pilaki- ve yine Bim' de satılan Derya Tonbalığı. Finallere bu ikisinin hatırı için, belki de sadece barbunya pilakinin hatırı için çalışacağım. Başarıya olan saygımı yitirdiğimde sanırım çalışma isteğimi de yitirdim. Ama finallerde yapacağım bir şeyler. Her ne kadar bir zamanlar sloganım "önemli olan çalışmadan başarmak, çalışarak herkes yapar" olsa da bu okulun bitmesi gerek.  Şimdi aklıma geldi. Yanımda olan şeylere göre bir değerlendirme yapmama rağmen alkol ve sigara neden derecelendirmem dışında kaldı? Neyse, şimdi bunun üstüne kafa yormayacağım ama galiba alkolü eskisi kadar sevmiyorum. 'Ne zaman çok içsem sen yoktun ve ben hep çirkin şeyleri çift gördüm, ne zaman çok içse

Artık bende R'den başka vites yok

Artık o günler çok geride kaldı ama ben hazırlıktayken Ulus'ta adamın biri yolumu kesip cüzdanımı istemişti ve cebimde beş kuruş para olmamasına rağmen adama "vermiyorum lan" diye atar çekmiştim. Şimdiki aklımla o kadar parasız kalıp Kızılay' dan İskitler' e yürümem gerçi ama öyle bir cevap vereceğimi de sanmıyorum. Şu yüzden sanmıyorum, bu kış Sakarya' da yoldan geçen bir sarhoş, beraber yürüdüğüm kadın arkadaşa bakarak "işte bunların hepsinin amına koymak lazım" gibi bir küfürle kadınlara olan bütün nefretini arkadaşımın yüzüne kustu. O an aklımdan iki şey geçti 'yürü ve yeni başlamakta olan gece güzel bitsin' ve 'dön, adamı sik'. Ben bu tereddütü yaşarken arkadaşım adama "yavaş koy piç kurusu" diyip kolumdan çekip beni götürdü. Ben de arkadaşıma direnmeden yürüdüm. Yine de dönüp kavga etmek içimde kaldı diyebilirim. Bu sene içimde kalan sayılı şeylerden biri de budur. Galiba büyüdükçe kavgacı ruhum törpüleniyor ya da kork

Ben, Gözlük

Tam kırk gündür sahibimin yüzündeyim. Kırk gündür sahibimin daha önce fark edemediği şeyleri gözünün içine sokuyorum. Dürüst Gözlükçü'nün de söylediği gibi, ben yüzüne oturduktan sonra sahibim gerçekten değişti. Fakat bunun sebebi asla ben olmadım. Anlattığım zaman her şeyi anlayacaksınız, ama lütfen konuşuyorum diye beni özel bir gözlük sanmayın.  Sadece günah çıkartıyorum. Sahibinin sakarlığı yüzünden kırılmış pek çok gözlük gördüğünüze eminim ve ben beceriksizliği yüzünden sahibini kırmış bir gözlüğüm.