Kayıtlar

Haziran, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

*

Annem bana "geri zekalı oğlum" dediğinden beri beni "akıllı oğlum" diye seven öğretmenlerime hep üzülmüşümdür. Annem her şeyi bilir ve annem gibi bir otoritenin 'geri zekalı' olarak nitelediği bir çocuğa "akıllı oğlum" diye sesleniyorlarsa, bence bu onların da geri zekalı olduğu anlamına gelebilir. Bence babam annem kadar zeki değil. Annemle öğretmenlerimin arası hep çok iyiydi ama zekam konusunda hiç anlaşamadılar. Bence öğretmenlerim annemden korktuğu için onun yanında benden "geri zekalı" diye bahsediyorlar. Anneler yalan söylemez, bence öğretmenlerim iki yüzlü. Bence annem babamı çok seviyor, kavga ettiklerinde babama hiç terlik fırlattığını görmedim. Bence annemin oklavası babamın arabada taşıdığı levyeyi döver. Bence annem anne olmadan önce bu kadar zeki değildi, onun dahi ilan edildiği günde doğmuş olmamsa büyük rastlandı. Sedat Peker annemin yeğeni olabilir.

Uygun Bir Başlık Bulunamadı

İçeriye İhsan Abi’ nin selamıyla girdim. Damsız girilemeyen barlarda patronu tanımak her zaman iyidir ve bazen bu, bir zamanlar sağlam hesaplar ödemiş olmayı gerektirir. Benim İhsan Abiyle olan muhabbetim ise çok eskilere dayanıyor. Babamın çocukluğuna. Bara, İhsan Abinin yanına geçtim. Masalar tek başına olmayanlar için. Üç boş sandalyenin arasında bir adam, her zaman daha yalnız görünür. Her zamanki gibi İhsan Abi ne ikram ediyorsa onu içerken, bara en yakın masadan bir kadın, Fuat’a okkalı bir tokat atıp, cep telefonunu yere çarptıktan sonra  koşarak çıktı. O an, ‘daha sonra eminim ağlayacaktır’ diye düşündüğümü hatırlıyorum. Kadın güzeldi. Fuat da benim gibi İhsan Abi’ nin torpillilerinden ama onun durumu biraz daha farklı. Pek çok yabancı dil biliyor ve o bir rehber , turistleri bu bara getirdiği sürece bardan istediği her şeyi ücretsiz alabilir. Yabancılar çok harcıyor ve bu bar, buraların en iyi barı. Anlaşma her iki taraf için de makul. Bazen, hiçbir şey yapmama gerek k

halime, kocası, ben ve bir başkası

"Yandan Halimem yandan Seviyom seni candan Seviyosan candan Boşan gel kocandan" İki darbuka ve bir klarnet bu kadar cürretkar sözleri olan bir şarkıyı, bu kadar muhafazakar olan bir ülkeye sevdirebiliyor. Ben olsam mesela "Bırak o herifi Halime benimle gel, beş para etmez o adam, bence hiç güvenilir biri değil, kendimi yirmi bir yıldır tanıyorum ama o herifin adını bile bilmiyorum, benim açımdan bakınca senin için en iyi tercihin ben olduğu o kadar açık ki, Halime siktir et o herifi, benimle evlen." diye bir kısa mesaj gönderirdim. Ve muhtemelen ertesi gün Halime' nin kocası beni yakın mesafeden sınaypırla alnımdan vururdu. Hem çok yadırganırdım hem de beynim dağıtılırdı. Tabi olaya bir de Halime' nin kocasının gözünden bakmak lazım. Halime' nin kocası olmak da zor. Yapabilecekleri çok sınırlı ve bu aşamadan sonra oynaması gereken rol toplum tarafından kendisine çoktan biçilmiş. Vuracak yani o adam beni, vurmazsa adama "godoş" derler. H