barbunya pilaki sendin aşkım
Finallere bir hafta kaldı ve ben kendim için olmasa bile başkaları için çalışmaya karar verdim. Kafamda tüm seneyi defalarca özet geçtikten sonra kimin için çalışacağımı bulmuş bulunuyorum. Bu sene beni hiç yalnız bırakmayan iki şey vardı: Bim' de satılan Yurt Konservesi -barbunya pilaki- ve yine Bim' de satılan Derya Tonbalığı.
Finallere bu ikisinin hatırı için, belki de sadece barbunya pilakinin hatırı için çalışacağım.
Başarıya olan saygımı yitirdiğimde sanırım çalışma isteğimi de yitirdim. Ama finallerde yapacağım bir şeyler. Her ne kadar bir zamanlar sloganım "önemli olan çalışmadan başarmak, çalışarak herkes yapar" olsa da bu okulun bitmesi gerek.
Şimdi aklıma geldi. Yanımda olan şeylere göre bir değerlendirme yapmama rağmen alkol ve sigara neden derecelendirmem dışında kaldı? Neyse, şimdi bunun üstüne kafa yormayacağım ama galiba alkolü eskisi kadar sevmiyorum. 'Ne zaman çok içsem sen yoktun ve ben hep çirkin şeyleri çift gördüm, ne zaman çok içsem eve dönüş yolu çok boktandı, anladım ki insan en çok eve dönerken yalnızdı ve böyle yolların sonu sana çıkmazdı.' Bu da şimdi aklıma geldi. Hassiktir, bir gün bir şeyler olmaya karar verirsem bu asla şairlik olmayacak. Ayrıca bir gün melankolik olmayan adam taklidi yapmayı başarabilirsem, uzun boylu ve yakışıklı adam taklidi yapabileceğimden de eminim. Sikeyim ya çıkamadım şu ergenlikten.
"Hiçbir şey başarmamayı hedefleyen bir adam, bunu başardığında başarılı mı sayılır, başarısız mı?" Bir yerlerde okumuştum. Bana tırnaklamanın tam da sırası gibi geldi.
ps: ı love you
Yorumlar
Yorum Gönder